30 Aralık 2012 Pazar

29 Aralık 2012 Cumartesi

KONU KAVRAMA TESTİ

http://www.ilkokul.gen.tr/anasayfa/yazigoster/6-Sinif-Sosyal-Bilgiler-Dunyadaki-Iklim-Tipleri-Online-Testleri-Coz-Flash

ETKİNLİK-5


ETKİNLİK-4


ETKİNLİK-3


ETKİNLİK-2


ETKİNLİK-1

 

ÇÖL İKLİMİ YAŞAM ALANI





TUAREG


Tuaregler;Burkina Fas, Cezayir, Libya, Mali ve Nijer arasında geniş bir alanda yaşayan ve Berberi dillerinden birini konuşan halk. Sayıları yaklaşık 1,2 milyona ulaşan Tuaregler bağımsız bir siyasi örgütlenmeye de sahiptirler.
Kuzey Tuaregler çoğunlukla çölde, Güney Tuaregler ise daha çok step ve savanlarda yaşar.Kuzeydeki başlıca Tuareg konfederasyonları Ahaggar ve Azcer, güneyde ise Asben, İfora, İtesan, Avellimiden ve Kel Tademaket'tir.Güney Tuaregler Zebu ve deve yetiştirir ve bunların bir bölümünü Kuzey Tuareglere satarlar.1970'lerde ve 1980'lerde Moritanya'nın güneyi, Senegal, Nijer, Burkina Faso ve Çad'ı etkisi altına alan kuraklık Güney Tuareglerin sayısının azalmasına ve hayvancılığa dayalı geleneksel yaşam biçimlerinde önemli değişikliklere yol açmıştır. Güney bölgelerde yaşayan Tuaregler kısmen melezleşmiştir.
Geleneksel Tuareg toplumu, soylular, din adamları, vasallar, zanaatçılar ve eskiden köle emekçilerinden oluşan katmanlara bölünmüştür.Tuaregler geleneksel olarak, kırmızıya boyanmış deri çadırlarda yaşarlar. Günümüde deri yerine naylon çadırlar da kullanılmaktadır. Güneyde beşik tonozlu keçe çadırlar yaygındır. Yetişkin erkekler kadınların, yabancıların ve evlilik yoluyla akraba oldukları kişilerin yanında mavi bir peçe takarlar; ama bu gelenekler kentleşmeyle birlikte kaybolmaya başlamıştır. Tuaregler arasında eski Libyalıların kullandıklarına benzer bir el yazısı (tifinag) varlığını korumaktadır.
Tuareg toplumunda kadın baskı altında değildir ve kısıtlanmamıştır. Tek eşlilik yaygındır. Kadınlardan çok erkeklerde örtünmeye önem verilir.

ÇÖL İKLİMİ



Bu iklim tipini, yağışların yok denecek kadar az olması belirler. Çöllerdeki nem yetersizliği, günlük sıcaklık farkının büyümesine zemin hazırlamıştır. Günlük sıcaklık farkının 50°C yi bulduğu zamanlar olmaktadır. Yıllık yağış miktarı 100 mm nin altındadır. Yağışlar daha çok sağanak yağmurlar şeklindedir. Tabii bitki örtüsü bazı kurakçıl otlar ve kaktüs bitkileridir.

Sıcak Çöller

30 ° enlemlerinde görülür. 
Yılda 1-2 kez yağış düşer. 
Vahaların dışındaki yerler yerleşmeye elverişli değildir. 
Yıllık sıcaklık farkı azdır. 
Gece ile gündüz arası sıcaklık farkı fazladır. 
Yağışlar genelde yağmur biçimindedir. 
Bitki örtüsü dikenli bitkilerdir. 
Görüldüğü yerler: Büyük Sahra (Kuzey Afrika), Kalahari (Güney Afrika), Atakama (Güney Amerika), Arizona (Kuzey Amerika), Viktorya (Avustralya), Tar (Hindistan), Kisimu (Kenya) 

Soğuk Çöller

Grönland, Antarktika ve Kutup çevrelerinde görülür. 
Bitki örtüsü yoktur. 
Yağış çok az görülür. 
Çöllerde sıcaklık yüksek olmasına rağmen buharlaşacak su olmadığından mutlak nem azdır. 
Yıllık yağış 250 mm'nin altındadır.

KUTUP İKLİMİ YAŞAM ALANI





ESKİMO


Eskimolar Amerika’nın ve Grönland’ın Arktik bölgesinde yaşayan halktır. Eskimolar, Amerika kıtasının kuzey kıyılarında, Grönland’da, Labradar, Hudson Körfezi kıyılarında ve Sibirya’da bulunurlar. Eskimo ismi Abnaki yerlilerinden çıkmıştır. Eskimolar ise kendilerine “İniuit” veya “Yuit” demektedir. Günümüzde yaşayan Eskimolar 50.000’den fazla değildir.

Sibirya’da 2000, Alaska’da 25.000, Mackenzie Nehri ile Kuzey Quuebek arasında 10.000 eskimo yaşar. Diğerleri muhtelif yerlere dağılmıştır.

Kanada, Sibirya, Grönland, Alaska gibi Kuzey Kutup Bölgesi'ne yakın kesimlerde yaşayan insanlara verilen addır. Bazı Amerika Yerlileri Eskimo sözcüğünü "yabancı" anlamında da kullanır. Bugün yer-yüzünde Grönland'da 40 bin, Kuzey Kanada'da 23.500, Alaska'da 35 bin ve SSCB'de 1.500 olmak üzere 100 bin dolayında Eskimo yaşamaktadır.

Eskimoların Amerikalı yerlilere mi, yoksa Moğol ırkına mı dâhil oldukları belli değildir.

Moğollara ait oldukları daha fazla zannedilmektedir. Boyları kısa (1.50-1.60 m), elleri, ayakları çok küçük, gövdeleri bacaklarına nazaran daha uzundur. Deri sarıya yakın, açık kahverengi arasındadır. Saçları siyah, gözleri siyah ve kahverengi ve çekiktir. Sakal ve bıyık hiç çıkmaz veya çok seyrek çıkar. 

Antarktika’da iki tip Eskimo vardır. Birisi yuvarlak yüzlü, diğeri Moğollar gibi düz yüzlüdür. Fiziki özelliklerine göre, dünyânın en farklı ırkına sahip topluluklardandır. Şişman sayılmazlar. Yüzlerinin genişliği ve kalın elbiseleri şişman gösterir. Son yıllarda diğer ırktan insanlarla bilhassa 

Kızılderililerle ve beyazlarla kaynaşmışlardır.

Eskimolar, deniz kıyılarını ve civarını tercih ederler. Kıyıdan nadiren 40-150 km uzaklaşırlar. Doğu-batı istikâmetinde 6000 km düz bir hatta yaşayan yegane yerli topluluklardır. Mesafenin bu kadar geniş olması ve basit yaşayışları sebebiyle dünyânın en az nüfus yoğunluğuna sahip toplum hâline gelmişlerdir. Lisanlarını ve adetlerini devam ettirmekteki titizlikleri, yaşamak için verdikleri mücadelenin sertliğine bağlanabilir.

Eskiden “kayak” adını verdikleri enteresan ve deriden kaplanmış tek kişilik kayıklarını avlanırken kullanırlardı. Sıçrayan dalgalardan korunmak için üzerlerine su geçirmez bir deri ceket giyerler. Kayık devrilse bile, elbiseleri sebebiyle yaralanmadan kurtulabilirler. Kanada’daki bâzı Eskimolar, Karibu’nun etini yer, derisini giyer, kemiklerinden av âleti yaparlar.

Kardan kesilmiş igloalardan başka, bâzı evlerin üstlerini molozla örterler. Diğer insanlarla olan münâsebetleri sebebiyle, pek nâdir de olsa bâzı yerlerde muntazam evlerde yaşarlar.Şamanizme inanırlar. Amerika ve Avrupalılar bazı Eskimoları Hıristiyanlaştırmışlardır.

Fok balığı ve bâzı balıkları avlarlar. Av âleti olarak eskiden kullandıkları en gelişmiş aletleri zıpkındır. Zıpkının ucu kemiktir. Köpeklerin bulunduğu, fok balıklarının nefes almak için kullandıkları deliklerin başında beklerler. Fok çıkar çıkmaz zıpkınlar veya bu delikler vâsıtasıyla balık avlarlardı.

Bugün kayaklar ve kayıklar yerlerini madenden yapılmış botlara ve motorlu deniz taşıtlarına terk etmiştir.

Köpeklerin çektiği kızaklar yerlerini gemilere ve otomobillere bırakmıştır. 

Petrol bulunması dolayısıyla modern yollar yapılmış ve bir çok ekonomik yenilikler de böylece Eskimolar arasına girmiştir.


Geleneksel Eskimo Toplumu

Eskimolar'ın ataları, bundan 10-15 bin yıl kadar önce Sibirya ile Alaska'nın birleşik olduğu dönemde, Asya'dan Kuzey Amerika' ya göç etmişlerdi. Eskimolar binlerce yıl boyunca, hiçbir bitkinin yetişmediği soğuk bölgelerde balıkçılık, avcılık ve toplayıcılıkla geçindiler. Rengeyiği, fok, balina ve balık avlamak için oradan oraya dolaşmak zorun¬daydılar. Avlarını zıpkın, mızrak ve okla yakalarlardı. Eskimolar'ın kendilerine özgü ilginç avlanma yöntemleri vardı. Örneğin, buz altında yüzen fokların soluk almak için bir hava deliğine gereksinmesi olduğunu bilir¬lerdi. Fokun soluğuyla ısıtarak buz tabaka¬sında açtığı deliği bulan avcı deliğin kenarın¬da bekler ve hava almak için deliğin altına gelen foku mızrağını saplayarak öldürürdü. Yazları ağ ve zıpkınlarla avlanan Eskimolar, kışın deniz donduğunda buzda delikler açıp oltalarını suya sarkıtırlardı.

Eskimolar avladıkları hayvanın etini kuru¬tarak ya da dondurarak saklar ve çoğunlukla çiğ olarak yerlerdi. Derisinden giysi ve çadır; kas kirişlerinden dikiş ipliği; kemiklerinden iğne ve zıpkın kancası yapar; yağını da aydın¬lanma ve ısınmada kullanırlardı. Giysileri fok derisinden olur, hava durumuna göre kürkün ya içini ya dışını kullanırlardı. Oyarak biçim¬lendirdikleri kemiklerden ve mors dişlerin¬den küçük heykelcikler ve takılar yaparlardı.

Katı kar bloklarından kubbe biçiminde olan Eskimo evlerinin duvarları derilerle kap¬lanır; evlere, rüzgârı kesmek için yapılan, dönemeçli bir koridordan girilirdi. Irmak ağızlarında ya da sıcak su akıntılarından etkilenen yerlerde ise deri çadırlarda ya da ahşap kulübelerde yaşarlardı.
Kuzey Kutbu'nda ağaç, yakılamayacak ka¬dar değerli olduğundan Eskimolar balina ve fok gibi hayvanların yağını yakacak olarak kullanırlardı. Uzun kış gecelerinde eskiden yağ kandilleri, sonraları gezginlerin getirdiği gaz lambalarını kullandılar.

Eskimolar karada, köpeklerin çektiği kızaklarla yolculuk ederler; denizde ise hayvan derisinden yapılmış, kanoya benzeyen kayıklar kullanırlardı. Batı Grönland' da ve öteki yerleşim bölgelerinde, balina avlamada ve taşıyıcılıkta daha geniş kayıklardan yararlanırlardı. Eskimolar yaşamlarını sürdürmek için, bulundukları bölgenin sert iklimine uyum sağlamakta çok başarılı olmuşlardır.

Günümüz Eskimo Toplumu
Son yüzyılda Eskimolar'ın yaşamında oldukça önemli değişiklikler oldu. Eskimolar'ın yerleşim bölgelerine gelen Avrupalı tüccarlar ve misyonerler gelenek ve göreneklerini de birlikte getirdiler. Eskimolar avladıkları hayvanların postlarını Avrupalılar'ın getirdiği yeni ürünlerle takas etmeye, tüfek ve tahta kayıklar kullanmaya başladılar. Eskimolar arasında Hıristiyanlık dinini yaymaya çalışan misyonerler, Eskimo dilini yazıya dökerek özel bir alfabe geliştirdiler. Bu alfabe bugün Kanada'daki Eskimo gazetelerinde kullanılmaktadır. Kanada'nın kuzeyinde yaşayan Eskimolar'ı Kanada yönetimi yerleşik bir yaşama özendirmeye çalışmıştır.

Avrupalılar'ın etkisiyle gelenek ve göreneklerinin çoğunu yitiren Eskimolar'ın bir bölümü bugün çağdaş mobilya ve gereçlerle donattıkları prefabrik evlerde yaşıyor, köpeklerin çektiği kızaklar yerine kar otosu, motorlu kızak ve motorlu kayıklar kullanıyorlar. Yalnızca yemek için avlanıyor, hayvan postları yerine hazır giysiler giyiyorlar. Bütün bunlan satın almak için paraya gereksinim duyan Eskimolar, eskisi gibi avcılık, balıkçılık yapa¬cak yerde artık petrol rafinerilerinde ve madenlerde işçi olarak çalışıyorlar.

Eskimolar'ın Kimlik Arayışı
Bununla birlikte Grönland ve Labrador'da yaşayan Eskimolar arasında morina, fok ve mors avcılığı hâlâ sürüyor. Kuzey Alaska'da yaşayan Eskimolar 54 tonluk balinaları avlamakla ünlüler. Günümüzde Avrupalılar'ın getirdiği yeni yaşam biçimine ve kentlere uyum sağlamakta güçlük çeken Eskimolar arasında içki bağımlılarının sayısının gittikçe arttığı gözleniyor. Avrupalılarla kurulan iliş¬kiler, kızamık ve grip gibi bulaşıcı ve ölümcül hastalıkları da beraberinde getirdi. Tüm olumsuzluklara karşın Eskimolar gelenek ve göreneklerini korumaya çalışıyorlar. Dani¬marka'ya bağlı bir ada olan Grönland'da ya-şayanlar ise kendi parlamentolarını kurarak içişlerinde özerk olmayı başarmışlardır.

Avrupa dillerinden çok farklı olan Eskimo dili, birçok yerel lehçeyi içerir. Bu nedenle başka başka yerlerde oturan Eskimolar birbirlerini anlamakta güçlük çekerler. Ne var ki, Avrupalılarla olan ilişkiler Eskimo diline Avrupa dillerinden birçok yeni sözcüğün girmesine yol açmıştır. Bugün kullandığımız anorak gibi sözcükler ise Eskimo dilinden batıya geçmiştir. Eskimolar çocuklarını Avru¬pa dillerinde eğitim veren okullara göndermekle birlikte, kimliklerini korumak için ken¬di dillerinin kullanılmasında ısrarlıdırlar. Gelenek ve göreneklerinin korunması Eskimolar için önemlidir. Bu nedenle erkek çocuklara, bugün de avcılıkta konaklama yeri olarak kul¬lanılan eski Eskimo evleri gibi barınakların nasıl yapıldığı, avlanacak hayvanların ne gibi alışkanlıkları olduğu öğretilir. Kızlar ise hayvan postlarından giysi dikmeyi ve güzel doku¬malar yapmayı öğrenirler.

KUTUP İKLİMİ



Kutup çevrelerinde görülür.
Kutup İkliminde Sıcaklık bütün yıl 0 °C nin altındadır. Zemin buzlarla kaplıdır. Bitki örtüsü yoktur. Güneşlenme süresi çok uzun olmasına rağmen sıcaklık yükselmez. Sebebi güneş ışınlarının eğik açılarla gelmesidir. Sıcaklık düşük olduğundan buharlaşma ile atmosfere karışan nem azdır. Yağış ta azdır. Bu sebeple kutup iklimine soğuk çöl iklimi de denir.
________________________________________
Kutup İklimi
Dünyanın sürekli olarak karlar ve buzlarla kaplı olan kutup bölgelerinde görülen iklim tipidir. Kuzey Kutbu çevresinde Grönland Adası’nın iç kısımlarında ve Antarktika’da etkilidir.
Sıcaklık ortalaması bütün yıl boyunca 0°C nin altındadır. Sıcaklık, çoğu zaman -40°C ye, hatta daha altına iner.
Yıllık sıcaklık farkı 30°C dolaylarındadır. Güneşlenme süresi çok uzun olmasına rağmen sıcaklık yükselemez. Çünkü güneş ışınları yıl boyunca bu bölgelere eğik açılarla gelir.
Sıcaklık düşük olduğundan buharlaşma ile atmosfere karışan nem azdır. Dolayısıyla yağışlar son derece az ve her zaman kar şeklindedir. Ortalama yağış yıllık
200mm civarındadır. Bu sebeple kutup iklimine soğuk çöl iklimi de denir.
Zemin buzlarla kaplı olduğu için bitki örtüsü yoktur.
1-Kutup çevrelerinde 70-90 paralelleri arasında görülür.
2-Grönland ve Antartika çevresi,…
3-yer daima kar ve buzla kaplıdır.Kalıcı karın alt sınırı sıfır metreden başlar.
4-Sıcaklı 0 C’nin altındadır.Akarsu, toprak ve bitki örtüsü yoktur.
________________________________________
Kutup İklimi
Kutuplarda güneş yatay hareket ediyor, geceler aylar boyunca sürüyor ve soğuk rüzgarların etkisi sürekli olarak hissediliyor. Kuzey kutbunun ince tabakasının hem altında hem üstünde değişik canlılar yaşıyor. Güney Kutbu’ndaki buz tabakası yaklaşık 2 bin 200 metre derinliğinde. Bu, tüm dünyadaki buzların yüzde 90’ına, tatlı su kaynaklarının da yüzde 70’ine eşit. Araştırmacılar, kutuplarda su altında yaşayan bambaşka canlılar keşfetti.
Buzun altında yaşayan canlılar arasında kanlarının donmasını engelleyen özel bir maddeye sahip balık türleri ve 15 metreye varan deniz anaları var. Deniz tabanındaki sessiz ormanda da mikroskobik canlılar bulunuyor.
Bilimadamları kutupların hem dünyadaki yaşama hem de diğer gezegenlere ışık tutabileceği görüşünde.
Bilimadamları kuzey ve güney kutuplarını yeryüzünde yaşamın önemli bir parçası olarak görüyor. Uzmanlar dünyanın bu ıssız bölgelerinde yapılacak yeni ve kapsamlı araştırmaların yeryüzünde hayatın nasıl başladığına ışık tutacağına inanıyor.
Güneş, su ve buz dengesi, dünyayı etkileyen son derece önemli bir unsur. Küresel ısınma, buzulların hızla erimesine yol açtığından, uzmanlar bu bölgelerdeki araştırmalarını hızlandırıyor. Amerika Uzay ve Havacılık Dairesi NASA gibi kuruluşlara göre Dünya 1900 yılından bu yana 2 derece ısındı. Bu çok yüksek bir rakam gibi görünmese de, mevsimleri etkilemeye yetiyor. Son yapılan araştırmalar da, küresel ısınma devam ederse bu yüzyılın sonuna kadar deniz seviyesinin birkaç metre yükselebileceğini ortaya koyuyor.
Kutuplara Yakın Bölgelerde Bitki Örtüsü;
Alpin ve arktik kuşak, orman sınırının ötesinde sert iklimin hakim olduğu alanlardır. Bu alanlarda yaşayan bitkiler zor şartlara ekolojik olarak uyum sağlamış türlerdir. Bu ekolojik uyumlar arasında yapılarındaki suyu azaltma, anti-friz proteinleri, koyu renkli pigment gibi adaptasyonlar söylenebilir. Bununla beraber arktik ve alpin bitkileri değişik şekillerde dış etkenlerden olumsuz etkilenmektedirler. Ormanlar, kutuplara ve yüksek dağların zirvelerine doğru gidildikçe belli bir noktadan sonra gelişme göstermezler. Kutuplara doğru, orman sınırlarının ötesinde sert bir iklime sahip olan bu alanlar “arktik tundra” olarak adlandırılır. Yüksek dağlardaki orman sınırının yukarısında da tundralara benzer iklim şartları hüküm sürer.
“Alpin tundra” olarak adlandırılan bu alanlarda sert iklim şartlarının yanında pek çok olumsuz şart hüküm sürer. Bunlar arasında havadaki gazların basınçlarının düşük olması, ultraviyole ışınlarının çokluğu sayılabilir. Bu tip ortamlara ekolojik bakımdan uyum sağlamış yegane bitkiler olan alpin ve arktik bitkiler, düşük sıcaklıklarda metabolizma yapma, gelişme ve üreme özellikleri bakımından çok ilginçtirler. Dolayısıyla bu tür yerlerdeki bitki örtüsü, toprağın yapısına ve dağın topoğrafik yapısına bağlı olarak değişmektedir. Bu tür alanlardaki bitkilerin çoğuna aynı anda hem Alplerde hem de Arktik tundralarda rastlanılabilir.
Tundraların en dikkat çekici özelliği ağaçların olmamasıdır. Tundralarda otsu bitkiler ile yosun ve likenler hakimdir. Kuzey Kutup bölgesinde Betula, Arctostaphylos ve Salix gibi çalıların boyu 1m’nin altındadır. Otsu bitkilerden ise en çok Carex’e rastlanır. Geniş yapraklı otlar tundra vejetasyonun diğer bitkilerini oluştururlar. Ayrıca buralarda Potentilla, Saxifraga, Silene, Petasites ve Ranunculus gibi birçok yıllık çift çenekli bitkiler de bulunmaktadır. Bazı kısımlarda ise Cassiope lycopodioides, Vaccinium vitis-idaeu, Empetrum nigrum, Dryas octopetala ve Rhododendron gibi bitkiler bulunur .

PİRİNÇ TARLALARI (MYANMAR)


YAĞMUR ORMANLARI


EKVATORAL İKLİMİN GÖRÜLDÜĞÜ YERLER


EKVATORAL İKLİM




Ekvatoral iklim görülen yerler
Ekvatoral iklim, Ekvator çevresinde, 0° - 10° Kuzey ve Güney enlemleri arasında görülür. Yıllık ortalama sıcaklık 25°C dolayındadır. Yıllık sıcaklık farkı 2 - 3°C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den fazladır. Her mevsim yağışlı olmakla birlikte, ekinoks tarihlerinde yağış maksimum düzeye erişir. Tabii bitki örtüsü oldukça gür ve geniş yapraklı ormanlardır. Ekvatoral iklim,  Amazon ve Kongo havzalarının büyük bir kesiminde, Gine Körfezi kıyılarına yakın bölgelerde, Endonezya ve Malezya nın büyük bir bölümünde etkili olmaktadır.

Yıllık sıcaklık ortalaması 25°C ile 27°C dolaylarındadır. Günlük ve yıllık sıcaklık değişimi 1°C ile 2°C arasındadır. Yıllık yağış tutarı 2000 mm ile 1500 mm arasında değişmekle birlikte yer yer 2000 mm'nin üzerine de çıkmaktadır. Yağışların tamamına yakını konveksiyonal tiptedir. Yıldırımlı, şimşekli hava harketleriyle, dolu yağışlarınında en çok görüldüğü iklim tipidir. Gün–gece eşitliğine uyan bol yağış süresi kimyasal çözülmeyi hızlandırmış; kırmızı renkli, kalın laterit toprakları gündeme getirmiştir. Ancak bunlar fazla yıkandıkları için besince fakir topraklardır. Bu iklimde hep yeşil kalabilen, boyları 30–40 m. arasında değişen, kat kat ağaçlardan oluşmuş, ekonomik değeri yüksek, ekvatoral yağmur ormanları (balta girmemiş ormanlar) yer tutmaktadır. Orman altı da genelde sarmaşıklardan oluşan sık bir dokuyla kaplanmıştır. Yer yer bataklıklardan oluşan bu bölgede kahve, kakao, kauçuk, kinin, kokain gibi ekonomik değeri yüksek ürünler elde edilmektedir.
Ekvatoral iklimin etkileri
1.Bol yağışlı olduğu için sürekli yeşil kalan geniş yapraklı çeşitli ağaçlarla, ekvatoral ormanlarla kaplıdır.
2. Tarım alanları ormandan dolayı sınırlıdır.
3. Nemin fazlalığı ve sıcaklığın etkisiyle insanlar daha serin olan yüksek kesimlerde toplanmışlardır.
4. Sürüngenler hayvan türünü oluşturur.5. Nüfusu itici özellik taşır.
6. Toprak türü yıkanmış lateritlerdir.
7. Akarsu rejimi düzenlidir.
8. Kalıcı karlara ancak çok yüksek tepelerde rastlanır.
9. Kayalarda kimyasal çözülme güçlüdür.Yaklaşık 10° paralelleri arasında yer tutan bu iklimde mevsim yoktur. 
Ekvatoral iklimin özellikleri
1-Yaklaşık 10 kuzey ve 10 güneyi paralelleri arasında ki alçak yerlerde görülür.
2-Kongo havzası, Amazon havzası, Gine körfezi, Endonezya adaları ve Avustralya’nın kuzey kıyılarında görülür.
3-İklim özellikleri güneş ışınlarının geliş açısına göre şekillenmiştir.
4-Yıllık ortalama sıcaklık yaklaşık 26-27ºC dir. Yıllık sıcaklık farkları 2-3ºC’yi geçmez.
5-Günlük (nem oranı) ve yıllık (Işınların yerle yaptığı açı) sıcaklık farklarının en az olduğu iklim tipidir.
6-Bulutluluk oranı nemden dolayı fazla olduğundan , yıllık güneşlenme oranı azdır.

•  Ekinoks dönemlerinde sıcaklık biraz artar.
7-Yağış rejimi düzenlidir. Yağış miktarı 1500-2500mm arasındandır ve tüm yıla dağılmıştır.
8-Yağışın kökeni Konveksiyonel dir.
9-Ekinokslarda sıcaklık artışına bağlı olarak yağış miktarında da bir artış olmaktadır.
10-Bitki örtüsü olarak karşımıza her zaman yeşil kalan sürekli yağmur ormanları çıkmaktadır.
11-Ekvatoral iklimin toprağı ise yıkanmış, humus yönünden fakir ve verimsiz olan Lateritlerdir.
12-Nem miktarı fazla olduğundan kimyasal çözülme çok şiddetli ve toprak oluşumu oldukça hızlıdır.
13-Sıcaklık ve yağış insan yaşamını olumsuz etkilediği için yerleşmeler daha çok 1000 metreden sonra kurulmuştur.
14- Ekvator çemberinin geçtiği yüksek yerlerde ekvatoral iklim görülmez.


İKLİM VE İNSANLAR KONU ANLATIMI